Pandeminin ve teknolojik gelişmelerin etkisiyle velilerin yeni ihtiyaçlarından söz etmek zaruri hale gelmiştir. Veliler çocuklarında Psikolojik bağışıklığın arttırıldığı, fiziksel, bilişsel, sosyal ve akademik olarak gelişebilecekleri okullar arayışındayken özellikle 2019'un son çeyreği itibariyle bu arayışta daha dikkatli olma gerekliliğini fark etmişlerdir. Öncelikli olarak bütüncül bir işleyiş ve güvenden söz etmek gerekir. Gelişimin bütünselliğinin bozulmaması, çocukların uzun süre evde kaldığı dönemde aileler için bir hayli önem kazanmıştır. Bununla beraber "yeni güven" kavramı da eğitimin her alanında gündeme gelmektedir.

İyi eğitim almış ve kendini (tanıyarak) yetiştirmiş bireylerin nitelikli mezunlara dönüşmesi önem kazanmıştır. Bu bilince sahip olan veliler, çocuklarını gönderdikleri okulun eğitim-öğretim ve yönetimini daha çok araştırmaya ve kontrol etmeye başlamışlardır. 

Bilindiği üzere her velinin bir okuldan öncelikli beklentisi mutlak surette eğitimin kalitesidir. Bu kaliteyi tanımlarken sınıf atmosferi, okul ortamı ve diğer sosyal çalışmalar ile beklenti çeşitlenmektedir.
Eğitim sektöründe yaşanan tüm bu beklentiler "veli odaklı anlayışın" gelişmesine ve buna bağlı stratejilerin oluşturulmasını zorunlu kılmaktadır.

ÖZET ve SONUÇ:
Özetle, iyi işleyen okullarda öğrenciler gelecek için hazırlanırken bugünden geleceği okuyacak vizyona sahip olarak yetişir. Bu yetişme esnasında veliler de işin bir parçası olarak çocuklarını nasıl destekleyebilecekleri konusunda "okul destekli aile rehberliği" bilgisiyle aile içi ilişkilerini düzenlerler. Dolayısıyla kurumların "Değişen Veli Beklentilerini" okuyarak doğru bir planlama yapmaları zorunlu hale gelmiştir.